Fiziksel ve ruhsal bir değişim süreci olan ergenlik, çocukluk döneminden yetişkinlik dönemine geçiş dönemidir. Bu dönemin başlangıcıyla fiziksel ve ruhsal birtakım değişimler başlar. Bu değişimler gelişimini sürdürerek ergenlik döneminin sonunda tamamlanır. Yine bu dönemdeki özellikle bazı ruhsal değişimlerle ergen, yeni bir kimliğe bürünecektir. Ergenin kazandığı bu kimlik, onun ileride toplumda üstleneceği rolün belirlenmesi açısından çok önemli bir yere sahiptir. İlk ergenlik diye de adlandırılan buluğ çağı kız çocuklarında 9 – 10 yaşlarında, erkek çocuklarında ise 11-12 yaşlarında başlar. Puberte diye de adlandırılan bu dönemde ergenliğin gözle görünür birçok değişimi vücutta meydana gelmektedir. Bu dönemde bilhassa cinsiyet özellikleri belirginleşir. Buluğ çağının başlamasında ve ortaya çıkışında genetik birtakım faktörler ve sosyo-ekonomik durum büyük bir rol üstlenmektedir.
Ergenlikte Meydan Gelen Değişim
Ergenliğin ilk döneminde ön planda olan özellikle fiziksel ve ruhsal gelişimdir. Meydana gelen bu fizyolojik değişimler ergenin ilgisinin kendi bedenine yönelmesine yol açmaktadır. Değişimler kişinin o zamana kadar toplumda taşıdığı role karşı bir yabancılaşma hisseder. Ergenliğin orta döneminde fiziksel gelişim devam ederken ruhsal değişimler de etkisini sürdürür. Artık ilk dönemde bedene karşı duyulan yabancılaşma geride kalmış, birey bedenine uyum sağlamış durumdadır. Buna bağlı olarak çevreden, anne ve babadan bağımsız bir şekilde tek başına karar verebilir yeteneğe ulaşmıştır. Bireyin bu yeteneğe ulaşabilmesi için, yani kendi başına karar verebilmesi için özgüven duygusunun gelişmiş olması gerekmektedir.
