Mecidiye Osmanlıdan kalan para birimi değil. Meğer daha değerli bir yerin adıymış. Şimdiye kadar çok şey kaçırmışım dediğim yerlerden biri. Hala gitmediyseniz bir hafta sonu kaçamağı planlayabilirsiniz. Eşim bu yaz Keşan’a gidelim dediğinde memnun olmadığımı söylemeliyim. Kafamda bir Ege tatili vardı çünkü. Keşan’ın adını tatil beldesi olarak duymuşluğum da yoktu. Yine de itiraz etmedim. Nerede kalacağımızı bile bilmeden çıktık yola. İstanbul’u geçtikten bir süre sonra kır hayatının egemen olduğu bir tabiat hâkim olmaya başladı. Yol kenarlarındaki tezgâhların içeriği değişti. Ay çiçeği tarlaları göz alıcı bir hale gelmeye başladı. Tezgâhlarda ballar, yumurtalar, domatesler, salatalıklar, biberler, kavunlar, karpuzlar… Yani mutlaka tadın diyeceğim eşsiz, doğal ürünler.
Doğal Cennet
Doğal ürünlerinin yer aldığı tezgâhlara uğramadan yola devam etmeyin. Bahçeden kendi ellerimizle domates, biber, salatalık, kavun, karpuz toplamanın seçtiğiniz, topladığınız ürünleri satın almanın keyfini sürün. Fiyatlar sizi endişelendirmesin kilosu 2 lirayı geçen ürün yok. Sabah saatlerindeyseniz kahvaltı yapmak isterseniz dinlenme tesislerindeki açık büfelere sakın itibar etmeyin. Zira reziller. Kahvaltı için yol kenarlarında daha nezih yerler var. Tavsiye edebileceğim yerlerden biri Yörük çadırı şeklindeki işletme. Geniş bir bahçenin içinde kurulmuş çadırda hem kapalı hem açık alanda kahvaltınızı yapabilir, Her daim taze çaydan içebilirsiniz. Hizmetle ilgili de sıkıntı yok. Sahibi gelen müşterilerinin fikirlerini ve değerlendirmelerini dinliyor.
